profesör doktor toygar toydemir istanbul

Prof. Dr. Toygar Toydemir

Ameliyatsız Zayıflama

2020 yılında Genel Cerrahi Profesörü unvanını aldı. Reflü ve obezite cerrahisi alanlarında yoğun deneyime sahip olan Dr. Toydemir, çalışmalarına bu alanlarda devam etmektedir.Ameliyatsız Zayıflama fiyatları, tedavi süreci, sonrası dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili yazımızın devamını okuyabilirsiniz.

Devamını Oku Randevu Al

Ameliyatsız zayıflama yöntemleri cerrahi müdahale gerektirmeden kilo vermek isteyen bireyler için etkili ve güvenli seçenekler sunar. Mide balonu ve mide botoksu bu alanda en sık tercih edilen minimal invaziv yöntemlerdir. Mide balonu mide hacmini kısıtlayarak erken tokluk hissi sağlarken mide botoksu iştahı azaltarak ve mide boşalmasını geciktirerek kilo kaybını destekler. Her iki yöntem de dikkatli hasta seçimi ve uzman bir ekip tarafından uygulanmalıdır. Yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir; ancak her işlemde olduğu gibi riskler mevcuttur. Bu tedaviler kilo yönetiminde modern tıbbın sunduğu yenilikçi çözümler arasında yer almaktadır. 

7/24 WhatsApp
İçin
Tıklayın!

7/24 WhatsApp İçin Tıklayın!


    *Ameliyatsız Zayıflama hakkında size en iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.

    Ameliyatsız Zayıflama Tarihi 

    Ameliyatsız zayıflama yöntemleri tıp dünyasında uzun bir gelişim sürecine dayanır. Mide balonlarının temelleri mideyi dolduran yabancı cisimlerin kilo kaybına yol açtığının gözlemlenmesiyle atılmıştır. 1982’de Nieben ve Harboe tarafından tanıtılan ilk serbest yüzen intragastrik balon obezite tedavisinde çığır açmıştır. Bu gelişme 1985 yılında FDA onayı alan Garren-Edwards Bubble’ın ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Ancak komplikasyonlar ve sınırlı etkinlik nedeniyle bu balonun onayı 1992’de geri alınmıştır. 

    Zamanla daha güvenli ve etkili tasarımlar geliştirildi. 2015’te FDA ReShape Entegre Çift Balon Sistemi ve Orbera Intragastrik Balon gibi modern cihazlara onay verdi. Bu yeni nesil balonlar komplikasyon riskini azaltırken kilo kaybı oranlarını artırmayı başarmıştır. Aynı yıl Avrupa’da onaylanan Allurion Elipse mide balonu endoskopi gerektirmeyen ve vücutta kendiliğinden atılabilen tasarımıyla dikkat çekmiştir. 

    Mide botoksu ise botulinum toksininin terapötik kullanım alanlarının genişlemesiyle gündeme gelmiştir. 19. yüzyılda keşfedilen bu toksin 20. yüzyılın sonlarında birçok medikal uygulamada yerini almıştır. Mideye botoks enjeksiyonu mide boşalmasını geciktirerek iştah kontrolüne yardımcı olmayı amaçlar. İlk çalışmalar bu yöntemin umut vadettiğini göstermiş ancak etkinliği konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu anlaşılmıştır. 

    Ameliyatsız Zayıflama Kimler İçin Uygundur? 

    Ameliyatsız zayıflama yöntemleri özellikle kilo kaybında zorlanan ve cerrahi müdahalelere alternatif arayan bireyler için etkili bir çözüm sunar. İntragastrik balon ve mide botoksu gibi prosedürler belirli kriterlere uygun hastalarda başarılı sonuçlar verebilir. Bu yöntemler aşağıdaki özelliklere sahip bireyler için uygundur: 

    • İntragastrik Balon: 

    İntragastrik balon genellikle Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 25-40 kg/m² arasında olan yetişkin bireyler için önerilir. Ayrıca kilo kaybıyla iyileşme sağlanabilecek tip 2 diyabet hipertansiyon veya uyku apnesi gibi komorbid durumları bulunan hastalar için de uygundur. Önceki kilo kaybı çabalarında diyet ve egzersizle başarı elde edememiş bireylerde etkili bir seçenektir. Ancak bu yöntemin uygulanabilmesi için hastaların yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlayabilecek motivasyona sahip olmaları gerekir. Daha önce gastrointestinal cerrahi geçirmiş kanama bozuklukları veya diğer ciddi tıbbi sorunları bulunan bireyler bu yönteme uygun değildir. 

    • Mide Botoksu: 

    Mide botoksu enjeksiyonları VKİ’si 25 kg/m²’nin üzerinde olan ve cerrahi müdahale istemeyen bireyler için alternatif bir yöntemdir. Bu prosedür büyük tıbbi sorunları olmayan gastroparezi veya bağırsak tıkanıklığı gibi durumları bulunmayan hastalar için uygundur. Ancak mide botoksunun etkinliği kişiden kişiye değişebilir ve tedavi öncesinde hastaların bu konuda bilgilendirilmesi önemlidir. 

    Ameliyatsız Zayıflama Kimler İçin Uygun Değildir? 

    Ameliyatsız zayıflama yöntemleri kilo yönetiminde etkili çözümler sunsa da her birey bu tedavilere uygun olmayabilir. Mide balonları (IGB) ve mide botoksu gibi prosedürlerin güvenliği ve etkinliği belirli sağlık durumlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bu nedenle tedavi öncesi detaylı bir tıbbi değerlendirme kritik öneme sahiptir. 

    Mide balonları için kesin kontrendikasyonlar arasında daha önce geçirilmiş mide veya özofagus cerrahisi, aktif üst gastrointestinal kanama, ciddi karaciğer hastalıkları (Child-Pugh B veya C), 5 cm’den büyük hiatal herniler, koagülopati (kanama bozukluğu) ve hamilelik bulunur. Bu durumlar balonun güvenli bir şekilde yerleştirilmesini engelleyebilir veya ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Göreli kontrendikasyonlar ise orta boyutlu hiatal herniler (3-5 cm), inflamatuar bağırsak hastalıkları, kronik NSAID kullanımı ve özofajit geçmişini içerir. Bu durumlarda tedavi, risklerin dikkatlice değerlendirilmesinden sonra kararlaştırılmalıdır. 

    Mide botoksu enjeksiyonları ise daha az belirgin kontrendikasyonlara sahiptir. Bununla birlikte nöromüsküler hastalıklar (ör. myastenia gravis), botulinum toksinine karşı alerji, hamilelik ve emzirme dönemleri ile enjeksiyon bölgesinde aktif enfeksiyonlar bu tedavi için uygun olmadığınız anlamına gelebilir. 

    Her iki yöntemde de sağlık durumunuzun detaylı bir değerlendirmesi yapılmadan tedaviye başlanmamalıdır. 

    Ameliyatsız Zayıflama hakkında detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!

    Ameliyatsız Zayıflama Nasıl Uygulanır? 

    Ameliyatsız zayıflama yöntemleri cerrahi müdahaleye gerek kalmadan kilo vermek isteyen bireyler için etkili güvenli ve minimal invaziv çözümler sunar. En yaygın yöntemler arasında mide balonu ve mide botoksu yer alır. Her iki prosedür de dikkatlice planlanır ve uzman hekimler tarafından uygulanır. 

    Mide Balonu Prosedürü hafif sedasyon veya lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Endoskop adı verilen ucunda kamera bulunan esnek bir tüp yardımıyla mideye ulaşılır ve silikon balon dikkatle yerleştirilir. Balon 400 ila 700 mililitre arasında steril tuzlu suyla doldurularak mide hacmini kısıtlar. Bu erken tokluk hissi sağlayarak yiyecek alımını azaltır. İşlem 20 ila 30 dakika sürer ve hasta aynı gün taburcu edilir. Balon genellikle altı ay boyunca mide içinde kalır ve benzer bir yöntemle çıkarılır. 

    Mide Botoksu Prosedürü ise hafif sedasyon altında uygulanır. Endoskop yardımıyla mideye ulaşılır ve botulinum toksini mide boşalmasını düzenleyen antrum kaslarına enjekte edilir. Bu işlem mide kaslarının hareketini yavaşlatarak tokluk hissini uzatır ve iştahı azaltır. Prosedür yalnızca 15 ila 20 dakika sürer ve hasta kısa sürede günlük yaşamına dönebilir. Ancak botoksun etkisi geçicidir; genellikle üç ila altı ay sürer ve tekrarlayan uygulamalar gerekebilir. 

    Ameliyatsız Zayıflama Yan Etkileri Nelerdir? 

    Her tıbbi işlemde olduğu gibi mide balonları ve mide botoksu gibi yöntemlerin de belirli yan etkileri ve riskleri vardır. Bu etkiler genellikle hafif ve geçicidir ancak hastaların işlem öncesi bu konular hakkında bilgilendirilmesi önemlidir. 

    Mide Balonları ile ilişkili yaygın yan etkiler arasında bulantı, kusma, karın ağrısı ve gastroözofageal reflü (GERD) bulunur. Bu semptomlar özellikle ilk birkaç gün içinde yoğun olabilir ancak vücut uyum sağladıkça genellikle azalır. Nadir durumlarda balonun sönmesi veya yer değiştirmesi gibi ciddi komplikasyonlar görülebilir. Bu durum bağırsak tıkanıklığına yol açabilir ve acil müdahale gerektirebilir. Ayrıca mide ülserleri, erozyonlar veya özofajit gibi durumlar rapor edilmiştir. Ölüm oranı oldukça düşük olsa da bu komplikasyonların riskleri işlem öncesinde detaylı şekilde değerlendirilmelidir. 

    Mide Botoksu Enjeksiyonları genellikle daha az yan etkiyle ilişkilidir. Hafif karın şişkinliği kramp veya hazımsızlık gibi şikayetler birkaç gün içinde düzelir. Ancak nadir durumlarda alerjik reaksiyonlar botulinum toksinin çevredeki kaslara etkisiyle nörolojik problemler veya solunum baskısı gibi komplikasyonlar görülebilir. 

    Ameliyatsız Zayıflama Ne Kadar Başarılı? 

    Ameliyatsız zayıflama yöntemleri kilo kaybını desteklemek ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla cerrahi müdahaleye ihtiyaç duymadan etkili seçenekler sunmaktadır. Bu yöntemler arasında en sık kullanılanlar intragastrik balonlar (IGB) ve mide botulinum toksini (BTA) enjeksiyonlarıdır. Ancak her iki yöntemin etkinliği ve başarısı bireysel faktörlere ve uygulama protokollerine bağlı olarak değişebilir. 

    • İntragastrik Balonlar (IGB): 

    Klinik çalışmalar IGB’lerin kilo kaybında anlamlı bir fayda sağladığını göstermektedir. Örneğin yutulabilir bir mide balonu olan Elipse™ ile yapılan bir çalışmada 4 aylık bir dönemde hastaların toplam vücut ağırlığının %14.2’sini kaybettiği rapor edilmiştir. Ayrıca IGB’ler genellikle 2-3 kg/m² arasında bir BMI düşüşü sağlamaktadır. Bu cihazlar erken tokluk hissi yaratarak ve yiyecek alımını azaltarak kilo kaybına yardımcı olur. Yaşam tarzı değişiklikleriyle birleştirildiğinde uzun vadeli başarı oranları daha da artmaktadır. 

    • Mide Botulinum Toksini (BTA) Enjeksiyonları: 

    Mide botoksu mide kaslarına enjekte edilen botulinum toksini aracılığıyla iştahı azaltmayı ve mide boşalmasını geciktirmeyi hedefler. Ancak mevcut kanıtlar bu yöntemin etkinliğinin sınırlı olduğunu göstermektedir. Beş randomize kontrollü çalışmanın yer aldığı bir meta-analizde BTA enjeksiyonlarının kilo kaybı açısından tuzlu su enjeksiyonlarından üstün olmadığı belirtilmiştir. Bununla birlikte başlangıç BMI’si daha yüksek olan bireylerde daha iyi sonuçlar gözlemlenmiştir. 

    Ameliyatsız Zayıflama Nasıl Hazırlanılır? 

    Ameliyatsız zayıflama yöntemleri etkili sonuçlar elde edebilmek için doğru hazırlık süreçleri gerektirir. Hem mide balonu hem de mide botoksu prosedürlerinden önce hastaların bu süreçlere fiziksel psikolojik ve yaşam tarzı açısından hazırlanması önemlidir. İlk adım kapsamlı bir tıbbi değerlendirme ve danışmanlıktır. Hastalar mevcut tıbbi durumlarını kullandıkları ilaçları ve alerjilerini sağlık uzmanlarıyla paylaşarak uygun tedavi planının oluşturulmasına katkıda bulunmalıdır. Fiziksel muayeneler ve gerekli testler hastanın prosedüre uygunluğunu belirler. 

    Hazırlık sürecinde diyet düzenlemeleri büyük önem taşır. Mide balonu prosedüründen birkaç gün önce sıvı diyet önerilirken işlem öncesi gece yarısından sonra yemek veya içecek tüketiminden kaçınılması gereklidir. Mide botoksunda da benzer şekilde işlemden önce belirli bir süre oruç tutulması önerilir. Bu önlemler işlemler sırasında komplikasyon risklerini en aza indirir. 

    İlaç yönetimi bir diğer önemli hazırlık aşamasıdır. Kan sulandırıcı ilaçların prosedürden önce kesilmesi gibi düzenlemeler potansiyel risklerin azaltılmasını sağlar. Bu süreçte ilaç değişiklikleri konusunda doktor tavsiyesine uymak şarttır. 

    Ameliyatsız Zayıflama Sonrası Bakım Nasıl Olmalı? 

    Ameliyatsız zayıflama yöntemleri etkili sonuçlar sağlayabilmesi için doğru bakım ve izleme süreçlerini gerektirir. Gastrik balon veya mide botoksu uygulamalarından sonra hastaların sağlıklarını korumaları ve hedeflerine ulaşmaları için belirli önerilere uymaları önemlidir. İlk günlerde vücut bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışırken hafif rahatsızlıklar yaşanabilir. Bu belirtiler genellikle antiemetik ilaçlar ve mide asidini baskılayan proton pompa inhibitörleri ile kontrol altına alınabilir. 

    Tedavi sonrası ilk hafta sıvı diyet önerilir. Gastrik balon uygulamasında püre ve yumuşak yiyecekler mide balona alıştıkça kademeli olarak diyetinize eklenir. Mide botoksu sonrası ise dengeli ve porsiyon kontrollü bir diyetle beslenme düzenlenir. Her iki yöntemde de küçük ve sık öğünler tercih edilerek midenin tolere edebilme kapasitesi artırılır. 

    Yeterli miktarda su tüketimi vücudun genel işlevlerini desteklemek ve bulantıyı önlemek için kritik öneme sahiptir. Aynı şekilde düzenli egzersiz, kilo kaybını optimize etmek ve kas kütlesini korumak için teşvik edilir. İlk etapta hafif egzersizlerle başlanmalı ve süreç ilerledikçe egzersiz süresi ve şiddeti artırılmalıdır. 

    Düzenli sağlık kontrolleri olası komplikasyonların erken tespiti ve yaşam tarzı düzenlemeleri için önemlidir. Bu süreçte beslenme uzmanlarından ve psikolojik destek hizmetlerinden faydalanmak başarı oranını artırabilir. Ani karın ağrısı, balon sönmesi veya bağırsak tıkanıklığı gibi durumlar acil müdahale gerektirir ve dikkatle izlenmelidir. 

    Son Yazılar

    Mide Botuksu ve Mide Balonu Arasındaki Farklar Nelerdir?

    Mide botoksu ve mide balonu kilo yönetimi için kullanılan minimal invaziv yöntemler arasında yer alır. [...]

    Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Sarkma Nasıl Engellenir?

    Tüp mide ameliyatı kilo verme sürecinde etkili bir yöntem olmakla birlikte hızlı kilo kaybı sonrası [...]

    Tüp Mide ile Gastrik Bypass Arasındaki Farklar

    Tüp mide (sleeve gastrektomi) ve gastrik bypass (Roux-en-Y mide bypassı) obezite tedavisinde uygulanan etkili bariyatrik [...]

    Obezite Cerrahisi Sonrası Protein Tozu Kullanımı

    Obezite cerrahisi bireylerin sağlıklı bir yaşam yolculuğuna adım atmaları için önemli bir fırsat sunar. Ancak [...]

    Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Alkol Alımı

    Tüp mide ameliyatı obezite tedavisinde etkili bir yöntemdir; ancak ameliyat sonrası yaşam tarzı değişiklikleri başarılı [...]

    Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Kilo Verme Süreci

    Tüp mide ameliyatı obezite tedavisinde etkili bir cerrahi yöntem olarak öne çıkmaktadır. Bu prosedür midenin [...]

    Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Açlıkta Azalma Yaşanabilir Mi?

    Tüp mide ameliyatı obezite tedavisinde etkili bir cerrahi yöntem olarak öne çıkar. Bu operasyon midenin [...]

    Tüp Mide Ameliyatı Sonrası İz Kalır Mı?

    Tüp mide ameliyatı (gastrik sleeve) kilo kaybını sağlamak ve obeziteye bağlı sağlık sorunlarını azaltmak için [...]