Mide küçültme ameliyatı diyet ve egzersiz gibi yöntemlerle kalıcı kilo kaybı sağlayamayan, aşırı kiloları sebebiyle sağlığı olumsuz etkilenen veya ciddi risk altında olan kişiler için önemli bir tedavi seçeneğidir. Genellikle morbid obezite tanısı almış veya belirli sağlık sorunları eşliğinde obezite yaşayan bireyler uygun aday olarak değerlendirilir. Ancak ameliyat kararı için sadece kilo yeterli değildir; kişinin bu büyük değişime hazır olması, süreci anlaması ve uzman bir ekibin detaylı değerlendirmesi ile onay vermesi kritik önem taşır.
Mide Küçültme Ameliyatı İçin Vücut Kitle İndeksi (VKİ) Nasıl Değerlendirilir?
Ameliyat uygunluğunu değerlendirirken baktığımız ilk şeylerden biri Vücut Kitle İndeksi, yani VKİ’dir. Kilonuzun boyunuzun karesine bölünmesiyle bulunur. Genellikle VKİ’si 40 ve üzerinde olan kişiler, ek bir sağlık sorunu olmasa bile ameliyat adayı olabilir. Eğer VKİ 35 ile 39.9 arasındaysa, genellikle obeziteye bağlı Tip 2 diyabet, yüksek tansiyon veya uyku apnesi gibi ciddi bir sağlık sorununun da olması beklenir. Ancak son yıllarda bu yaklaşım biraz daha esnedi. Özellikle kontrol altına alınamayan Tip 2 diyabeti olanlar için VKİ 30-34.9 aralığında bile ameliyat bir seçenek haline gelebiliyor.
VKİ Dışında Mide Küçültme Ameliyatı Kararını Neler Etkiler?
Vücut Kitle İndeksi önemli bir başlangıç noktası olsa da tek başına yeterli değildir. Ameliyat kararı verilirken kişinin genel sağlık durumu çok daha büyük bir rol oynar. Özellikle obeziteye eşlik eden yandaş hastalıklar dediğimiz sağlık sorunları, kararı büyük ölçüde etkiler. Yani sadece rakamlara değil kişinin bütünsel sağlık profiline bakarız.
Mide Küçültme Ameliyatı İçin Tip 2 Diyabet Neden Önemli Bir Kriterdir?
Tip 2 diyabet, obeziteyle en yakından ilişkili sağlık sorunlarından biridir ve mide küçültme ameliyatı için önemli bir değerlendirme faktörüdür. Bu ameliyatın diyabet üzerinde çok olumlu etkileri olduğu kanıtlanmıştır. Pek çok hastada ameliyat sonrası kan şekeri kontrolü belirgin şekilde düzelir, ilaç veya insülin ihtiyacı azalır, hatta bazen tamamen ortadan kalkar. Bu iyileşme, kilo kaybı belirginleşmeden bile başlayabilir. Bu yüzden ilaçlarla diyabeti kontrol altına alınamayan kişiler, VKİ’si 30-35 aralığında olsa bile ameliyat için güçlü adaylar olabilirler. Bu durum ameliyatın sadece kilo verdirmediğini, metabolizmayı da düzelttiğini gösterir.
Mide Küçültme Ameliyatı Tansiyon ve Kolesterol Gibi Sorunlara Yardımcı Olur mu?
Evet, kesinlikle yardımcı olur. Yüksek tansiyon (hipertansiyon) ve kan yağlarındaki dengesizlikler (yüksek kötü kolesterol, düşük iyi kolesterol, yüksek trigliserit) obeziteyle sık görülen sorunlardır. Mide küçültme ameliyatı sonrası sağlanan kilo kaybı, bu sorunların düzelmesinde çok etkilidir. Hastaların tansiyonu düşer, kan yağları normale döner. Birçok hasta kullandıkları ilaçları azaltır veya tamamen bırakır. Aynı şekilde obeziteyle ilişkili olan ve uyku kalitesini bozan uyku apnesi de ameliyat sonrası kilo kaybıyla belirgin şekilde iyileşir.
Mide Küçültme Ameliyatı Reflü Hastaları İçin Uygun mudur?
Bu önemli bir soru. Mide küçültme (tüp mide) ameliyatının reflü üzerindeki etkisi kişiden kişiye değişebilir. Bazı hastalarda mevcut reflüyü iyileştirebilirken, bazılarında ise reflüyü kötüleştirebilir veya yeni reflüye neden olabilir. Bu nedenle ameliyat öncesinde şiddetli reflüsü veya yemek borusunda reflüye bağlı hasar (Barrett özofagusu gibi) olan hastalarda tüp mide ameliyatı ilk tercih olmayabilir. Bu durumlarda gastrik bypass gibi reflü kontrolü açısından daha avantajlı olabilecek farklı cerrahi yöntemler düşünülebilir. Ameliyat öncesi yapılan endoskopi (mideye kamera ile bakma) bu durumu değerlendirmede çok önemlidir.
Mide Küçültme Ameliyatı İçin Belirli Bir Yaş Şartı Var mıdır?
Kesin ve katı yaş sınırları olmamakla birlikte mide küçültme ameliyatı genellikle 18 ile 65 yaş arasındaki yetişkinler için daha sık uygulanır. Bu yaş aralığı, genellikle ameliyatın risk ve fayda dengesinin en uygun olduğu dönem olarak görülür. Ancak bu 18 yaş altı veya 65 yaş üstü kişilerin kesinlikle ameliyat olamayacağı anlamına gelmez. Bu yaş grupları için değerlendirme daha özel koşullar gerektirir.
Mide Küçültme Ameliyatı Gençlerde veya Ergenlerde Yapılabilir mi?
Ergenlik dönemindeki şiddetli obezite ve buna bağlı sağlık sorunları ne yazık ki artıyor. Seçilmiş bazı durumlarda, çok katı kriterler karşılandığında ergenlerde de mide küçültme ameliyatı düşünülebilir. Ancak bu karar çok daha dikkatli verilir. Ergenin fiziksel gelişiminin tamamlanmış olması, VKİ’sinin çok yüksek olması veya ciddi yandaş hastalıklarının bulunması, daha önceki diyet denemelerinin başarısız olması gibi şartlar aranır. Ayrıca ergenin ve ailesinin süreci tam olarak anlaması, psikolojik olarak hazır olması ve aile desteğinin tam olması gerekir. Bu değerlendirme mutlaka çocuk sağlığı ve cerrahisi konusunda uzmanlaşmış multidisipliner bir ekip tarafından yapılmalıdır.
Mide Küçültme Ameliyatı İleri Yaştaki Kişiler İçin Düşünülebilir mi?
Evet, düşünülebilir. Eskiden ileri yaş (genellikle 65 yaş üstü) ameliyat için bir engel gibi görülse de günümüzde bu yaklaşım değişti. Artık takvim yaşından çok kişinin fizyolojik yaşına, yani genel sağlık durumuna, organlarının ne kadar iyi çalıştığına ve yandaş hastalıklarının kontrol altında olup olmadığına bakıyoruz. Eğer kişinin genel sağlık durumu ameliyatı kaldırabilecek düzeydeyse ve ameliyattan beklenen fayda (yaşam kalitesi artışı, yandaş hastalıkların düzelmesi) risklerinden daha fazlaysa, ileri yaşta da mide küçültme ameliyatı güvenle yapılabilir. Hatta bazen tüp mide, ileri yaş için daha uygun bir seçenek olabilir.
Mide Küçültme Ameliyatı Olmadan Önce Diyet Yapmış Olmak Gerekir mi?
Genellikle evet. Mide küçültme ameliyatı gibi büyük bir adımdan önce, kişinin daha konservatif yöntemleri, yani diyet, egzersiz gibi yaşam tarzı değişikliklerini denemiş ve bunlarla kalıcı kilo verememiş olması beklenir. Bu hem ameliyatın gerçekten gerekli olduğunu gösterir hem de kişinin yaşam tarzı değişikliğine ne kadar hazır olduğu hakkında fikir verir. Sigorta kurumları da genellikle bunu bir şart olarak koşar. Ancak çok yüksek kilolu veya çok hasta kişilerde bu kural esnetilebilir. Önemli olan kişinin ameliyatın bir “kolay yol” olmadığını ve ömür boyu sürecek bir çaba gerektirdiğini anlamasıdır.
Mide Küçültme Ameliyatı Öncesi Psikolojik Değerlendirme Neden Önemlidir?
Bu değerlendirme, ameliyat sürecinin en önemli adımlarından biridir. Çünkü ameliyat sadece bedeni değil ruhu ve alışkanlıkları da etkileyen büyük bir değişimdir. Psikolojik değerlendirme ile hastanın ameliyatı risklerini, faydalarını ve sonrasındaki yaşam tarzı değişikliklerini ne kadar anladığına bakarız. Gerçekçi beklentilere sahip olup olmadığını anlamaya çalışırız. Ayrıca tedavi edilmemiş ciddi depresyon, kaygı bozukluğu, yeme bozukluğu (tıkınırcasına yeme gibi) veya madde bağımlılığı gibi ameliyat başarısını olumsuz etkileyebilecek durumları saptamayı hedefleriz. Amaç hastayı elemek değil ameliyata en hazır ve en güçlü şekilde girmesini sağlamak ve gerekirse destek olmaktır.
Hangi Durumlar Mide Küçültme Ameliyatına Kesin Engel Teşkil Eder?
Bazı durumlar vardır ki mide küçültme ameliyatı yapılamaz. Bunlar genellikle hastanın hayatını riske atabilecek veya ameliyatın başarısız olmasına neden olabilecek durumlardır. Kabul edilemez derecede yüksek anestezi veya ameliyat riski taşıyan ciddi kalp, akciğer hastalıkları buna örnektir. Aktif, kontrolsüz alkol veya madde bağımlılığı da kesin bir engeldir çünkü hem riskleri artırır hem de uyumu imkansız kılar. Tedavi edilmemiş veya stabil olmayan ağır psikiyatrik hastalıklar (psikoz, ağır depresyon gibi) ve kişinin ameliyat sonrası süreci anlama ve uygulama yeteneğinin olmaması da ameliyata engeldir. Ayrıca gebelik de ameliyat için kesin bir engeldir.
Prof. Dr. Toygar Toydemir, 1976 doğumludur. İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Şişli Etfal Hastanesi’nde genel cerrahi uzmanlığını tamamladı. Yurt içi ve dışında ileri laparoskopik cerrahi eğitimleri aldı. ABD Lenox Hill Hastanesi’nde revizyonel bariatrik cerrahi üzerine çalıştı. 2020 yılında Profesör oldu. Reflü ve obezite cerrahisi alanındaki çalışmalarına İstanbul Nişantaşı’ndaki kliniğinde Türkiye ve Avrupa’dan hastalar kabul etmektedir.