Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Yasaklar
Tıp dünyasında “sleeve gastrektomi” ya da yaygın adıyla “tüp mide ameliyatı”, obeziteyle mücadelede etkili bir yöntem olarak öne çıkar. Bu cerrahi müdahalede midenin büyük bir bölümü alınır ve geriye ince bir tüp şeklinde bir mide hacmi kalır. Ameliyatın amacı, hastanın gereğinden fazla besin tüketememesini sağlamak ve böylelikle kilo kaybını kolaylaştırmaktır. Ne var ki bu sürecin sağlıklı ilerlemesi için ameliyat sonrası dönemde ciddi yaşam tarzı değişikliklerine ihtiyaç duyulur. Özellikle beslenme, fiziksel aktivite ve rutin alışkanlıklarla ilgili katı kurallar, “yasaklar” olarak ifade edilir. Ancak bu yasaklar, hastaların konforunu ve uzun vadede sağlığını korumak adına kritik öneme sahiptir.
Ameliyat Sonrasında Hangi Besinler Neden Yasaklıdır?
Her cerrahi girişimde olduğu gibi tüp mide ameliyatından sonra da ilk hedef, operasyon bölgesinin sağlıklı bir şekilde iyileşmesidir. Eğer midenin kesildiği ve zımbalandığı hat (staple hattı) doğru beslenme alışkanlıklarıyla korunmazsa, bu bölgede kaçak (sızıntı) veya benzeri ciddi komplikasyonlar meydana gelebilir. Bu nedenle cerrahlar ve diyetisyenler, belirli besinleri “yasak” olarak kategorize eder.
Şekerli ve İşlenmiş Gıdalar:
Neden Yasak: Şeker içeriği yüksek olan yiyecekler (örneğin gazlı içecekler, meyve suları, tatlılar) mideyi hızlı şekilde boşalttığı için “dumping sendromu” denilen rahatsızlığa yol açabilir. Bu durum; çarpıntı, terleme, baş dönmesi ve hatta bayılma hissiyle kendini gösterir.
Tıbbi Gerekçe: Eski büyük mide hacmi artık yoktur; hızlı emilen şeker, kan şekerinde ani dalgalanmalara sebep olup hastayı çok rahatsız eder. Bir bakıma yokuş aşağı hızla inen bir otomobilin aniden fren yaptığında savrulması gibi, vücut da şeker yüklenmesine karşı savrulmaktadır.
Yağlı ve Kızartılmış Besinler:
Neden Yasak: Yüksek yağlı et, kızarmış patates gibi gıdalar sindirim sisteminde ekstra yük oluşturur, hazımsızlığa ve mide ağrısına neden olabilir.
Tıbbi Gerekçe: Vücut henüz yeni ameliyat geçirmiştir ve sindirim açısından büyük hacimler ve ağır yağlar zorlayıcıdır. Aynı zamanda yüksek kalorili bu besinler kilo verme sürecini de sekteye uğratır.
Bu durumu yeni tamir edilmiş bir makine parçasına ağır yük bindirmek gibi düşünebilirsiniz. Henüz kendini toparlamamış sisteme aşırı yük verince, onarılan kısım tekrar zarar görebilir.
Gazlı İçecekler:
Neden Yasak: Midenin içine dolan gaz, ameliyatla küçültülmüş dokuya rahatsızlık verir; ağrı, mide gerilmesi ve bulantı ortaya çıkar.
Tıbbi Gerekçe: Staple hattı henüz hassastır. Gazlı içeceklerin yarattığı basınç artışı, ince olan mide tüpünde genişlemeye ve uzun vadede dilatasyona yol açabilir.
Örneğin beyin cerrahisinde hastalara ilk günlerde ağır baş hareketleri yasaklanır. Çünkü herhangi bir basınç artışı dokuya zarar verir. Mide tüpünde de gaz, benzer bir iç basınç oluşturarak zarar riski doğurur.
Ekmek, Pirinç, Makarna Gibi Nişastalı Besinler:
Neden Yasak: Bu yiyecekler midede yoğun bir “hamurumsu” kitle oluşturabilir. Yeni hacmin bunu tolere etmesi oldukça zor ve ağrılı olabilir.
Tıbbi Gerekçe: Ameliyat sonrası ilk aylarda midede daralmış bir kanal söz konusudur. Makarnayı süzgeçten geçmekte zorlanan kalın bir makarna yığını gibi düşünün; su akışı engellenir ve sindirim konforu bozulur.
Kuruyemiş ve Çekirdek Benzeri Katı Gıdalar:
Neden Yasak: Sert yapılı ve küçük parçalı bu gıdalar, henüz iyileşmemiş olan mide duvarını tahriş edebilir.
Tıbbi Gerekçe: Çekirdek ve fındık gibi yiyeceklerin ufak kalıntıları dikiş hattına takılabilir. Safra kesesi ameliyatı sonrası da bazı hekimler ilk hafta bu tür katı, sert yiyecekleri yasaklar çünkü ameliyat bölgelerine baskı oluşturabilirler.
Neden Sıvı Tüketimine Bu Kadar Önem Verilir?
Tüp mide ameliyatından sonra yeterli sıvı alımı, neredeyse tüm uzmanların altını çizdiği bir konudur. Vücut susuz kaldığında metabolizma yavaşlar, tansiyon dalgalanmaları artar ve böbrekler zorlanır. Normalde büyük hacimli bir mideniz varken 2-3 bardak suyu art arda içmek kolaydır. Ancak ameliyat sonrası bunun yerine sık ve azar azar sıvı almak gerekir.
Tıbbi Dayanak:
Ameliyat sonrası dönemde, “Dehidrasyon” (vücudun susuz kalması) en sık gördüğümüz sorunlardan biridir. Özellikle ilk haftalarda hastalar, ağrı veya kusma korkusuyla yeterince su içmek istemez. Halbuki mideyi çok zorlamadan sık yudumlarla su, ayran ya da düşük kalorili çorbalar içmek, enfeksiyon riskini azaltır, kan dolaşımını iyileştirir ve doku onarımını hızlandırır.
Vücudunuzu bir otomobil motoru olarak düşünün; soğutma sıvısı olmadan motor nasıl hararet yaparsa, susuz kalan beden de “ısınır” ve fonksiyonlarını tam anlamıyla yerine getiremez.
Hangi Fiziksel Aktivitelerden Uzak Durmak Gerekir?
Her cerrahi operasyonda olduğu gibi tüp mide ameliyatının ardından da fazla fiziksel zorlama, ameliyat hattının iyileşmesini olumsuz etkiler. Özellikle karın bölgesine basınç uygulayan sporlar ve ağır kaldırma faaliyetleri belli bir süre yasak kapsamına girer.
Ağır Kaldırma:
Neden Yasak: Ani karın içi basınç artışı, dikiş hattında ayrılmaya veya fıtık oluşumuna neden olabilir.
Laparoskopik safra kesesi ameliyatı sonrası da hastalara birkaç hafta boyunca 5 kilodan fazla yük kaldırmamaları önerilir. Aynı mantık, tüp mide ameliyatında da geçerlidir.
Yüksek Temposu Olan Sporlar (Koşu, Sıçrama, Kardiyo Egzersizleri):
Neden Yasak: Erken dönemde hızlı tempo, kalp atışını ve kan basıncını aniden yükselterek cerrahi saha üzerinde baskı yaratır, yara iyileşmesini geciktirebilir.
Ne Zaman Başlanmalı: Genellikle 4-6 haftadan sonra, hekiminizin onayıyla düşük tempoyla bu egzersizlere başlanabilir.
Karın Kaslarını Zorlayan Hareketler:
Neden Yasak: Karın bölgesine yönelik yoğun kas hareketleri, ameliyat hattında tahriş veya hatta “staple line” civarında mikro hasarlara neden olabilir.
Aynı şekilde, bel fıtığı ameliyatından sonra da hastalar, uzun süre bel kaslarını zorlayacak egzersizlerden uzak tutulur. Çünkü ameliyat bölgesinin dinlenmesi şarttır.
Sigara ve Alkol Kullanımı Neden Sakıncalıdır?
Sigara ve alkol, sadece tüp mide ameliyatı sonrasında değil, diğer bütün cerrahiler sonrasında da önde gelen yasaklar listesinde yer alır. Fakat tüp mide ameliyatı özelinde bu yasaklar daha da önem kazanır.
Sigara:
Tıbbi Gerekçe: Nikotin ve diğer toksik maddeler, doku iyileşmesini yavaşlatır, kan dolaşımını bozarak yara bölgelerine yeterli oksijen ve besin ulaşmasını engeller. Dolayısıyla stapler hattı iyileşmesi gecikir, enfeksiyon riski artar.
Benzetme: Ameliyat sonrasında sigara içmek, yeni filizlenmeye çalışan bir çiçeği kurak bir toprağa ekmek gibidir; büyümesi (iyileşmesi) beklenenden daha uzun sürer ya da hiç büyümez.
Alkol:
Tıbbi Gerekçe: Alkol alımı, özellikle tüp mide ameliyatından sonra hızlı emilip kanda ani yükselmelere yol açar. Mide hacmi küçüldüğü için alkol toleransı ciddi oranda azalır. Hem karaciğer hem de diğer organlar ağır yük altına girer.
Riskler: Birçok çalışma, bariatrik cerrahiden sonra alkol bağımlılığı gelişme riskinin arttığını gösterir. Aynı zamanda alkol, yüksek kalori içerir ve kilo verme sürecini baltalar. Bu nedenle “tek bir kadeh” dahi, ameliyat sonrası dönemde tehlikeli olabilir.
Ameliyat Sonrası Araba Kullanmak Ne Zaman Uygundur?
Tüp mide ameliyatından sonra araba kullanma yasağı, çoğu zaman göz ardı edilen ancak önemsenmesi gereken bir konudur. Pek çok hastada laparoskopik (kapalı) yöntem uygulansa da sonuçta bir karın operasyonu söz konusudur.
İlk 1 Hafta:
Neden Yasak: Genel anestezinin vücuttan tamamen atılması ve ağrı kesicilerin sakinleştirici etkilerinin azalması birkaç günü bulabilir. Refleksleriniz ve dikkat süreniz düşer.
Beyin ameliyatlarından sonra da hastaların kısa bir süre araç kullanması sakıncalı bulunur, çünkü ilaçların beyin fonksiyonları üzerindeki etkileri tam geçmemiş olabilir. Tüp mide ameliyatı sonrası için de benzer bir mantıkla ilk günler dikkat ve refleks kontrolü yeterince iyi olmaz.
Ağrı ve Kas Kontrolü:
Hekim Onayı: Karın bölgesinde dikişler olduğu için ani bir fren yapma durumunda refleks hareketlerinde ağrı hissedebilirsiniz. Bu da güvenli sürüşü tehlikeye atar. Genellikle 1-2 hafta dinlenme önerilir, ardından hekim onayıyla sınırlı mesafelerde araç kullanılabilir.
Cinsel Aktivite Ne Zaman Güvenlidir?
Pek çok hasta bu konuyu sormaya çekinir, ancak ameliyat sonrası yasaklar listesinde cinsel aktivite de yer alır. Hekimler genellikle karın içi basıncın artmasını istemez. Eğer vücudunuz henüz tam iyileşmediyse, bu tip fiziksel hareketler zorlama yaratabilir.
İlk 2-4 Hafta:
Neden Yasak ya da Kısıtlı: Ameliyat sahasında henüz taze bir dikiş hattı vardır. Cinsel aktivite, kalp atış hızını ve karın içi basıncı belirgin şekilde artırabilir.
Jinekolojik operasyonlar sonrası da benzer bir tavsiye verilir. Örneğin rahim alma (histerektomi) sonrasında 6 haftaya kadar cinsel ilişki önerilmez. Aynı neden tüp mide ameliyatı için de kısmen geçerlidir.
Ne Zaman Başlanmalı:
Genellikle 4. haftadan itibaren, eğer ağrı ve rahatsızlık söz konusu değilse, kontrollü bir şekilde cinsel aktiviteye başlanabilir. Doktorunuzun onayı önemlidir.
Vitamin ve Mineral Takviyesi Gerçekten Gerekli mi?
Çoğu hasta, “Midem küçüldü ama bağırsaklarım normal, neden vitamin alayım?” sorusunu yöneltir. Evet, tüp mide ameliyatı gastrik bypass kadar emilim bozukluğu yaratmaz. Fakat besin alımı ciddi şekilde azalınca; demir, B12, kalsiyum ve D vitamini gibi mikro besin öğelerinde eksiklik riski yükselir.
Demir ve B12 Eksikliği:
Neden Olur: Kırmızı et tüketimi ilk dönemlerde kısıtlıdır ve mide hacminin küçülmesiyle bu besinlerin emilimi de azalabilir. Ayrıca intrinsic faktör salgısı bir miktar etkilenebilir, bu da B12 emilimini düşürür.
Sonuç: Halsizlik, saç dökülmesi, tırnak kırılması, unutkanlık ve kansızlık (anemi) meydana gelebilir.
Kalsiyum ve D Vitamini Eksikliği:
Neden Olur: Süt ürünleri tüketimi de sınırlı hale gelebilir, ayrıca D vitamini için uzun süreli güneş ışığı da gerekebilir.
Risk: Kemik erimesi (osteopeni/osteoporoz) süreci hızlanabilir.
Zorunlu Takviye:
Genel Yaklaşım: Uzmanlar, ameliyat sonrası ilk birkaç yılda multivitamin, demir, kalsiyum ve D vitamini gibi destekleri önerir.
Organ nakli sonrası hastalara nasıl ömür boyu bağışıklık düzenleyici ilaç veriliyorsa, tüp mide ameliyatı sonrasında da belli sürelerle vitamin-mineral takviyesi, vücut sağlığını korumanın anahtarıdır.
Ne Zaman ve Nasıl Yemeğe Geçilmeli?
Tüp mide ameliyatı sonrasında beslenme, ameliyatın başarısını doğrudan etkiler. Burada hedef hem mideyi korumak hem de uzun vadede sağlıklı bir kilo yönetimi sağlamaktır.
İlk 1-2 Hafta (Sıvı Dönemi):
Neden Sadece Sıvı: Midenin dikiş hattı henüz çok narindir. Sert besinler bu hattı zorlayabilir.
2-4 Hafta (Püre ve Yumuşak Besinler):
Ne Tüketilir: Yoğun ve posasız çorbalar, ezilmiş sebzeler, yumuşak kıvamlı yumurta, az yağlı peynir çeşitleri, püre haline getirilmiş et veya tavuk.
Neden Yumuşak: Yeni mide, katı gıdaları öğütme kapasitesini tam kazanamamıştır. Öğütücü dişleri henüz hassas olan bir bebeği düşünün; nasıl ki yumuşak mamalarla beslenirse, yeni mideniz de benzer bir yaklaşım ister.
4-6 Hafta ve Sonrası (Katı Gıdalar):
Geçiş Dönemi: Doktorunuz ve diyetisyeninizin onayıyla, kontrollü biçimde katı gıdaları deneyebilirsiniz.
Örnek: Tavuk göğsü, balık fileto gibi kolay çiğnenebilir etler, iyi haşlanmış sebzeler, muz gibi lifli olmayan meyveler.
Hangi Semptomlar Tıbbi Yardım Gerektirir?
Her ne kadar cerrahi ve diyet kurallarına uygun davranılsa da bazı belirtiler acil tıbbi yardım gerektirebilir:
Şiddetli Karın Ağrısı ve Ateş:
Olası Neden: Staple hattı kaçağı veya enfeksiyon.
Yapılması Gereken: Acilen hastaneye başvurulmalı, gerekirse tomografi, kan testleriyle durum değerlendirilmelidir.
Devamlı Bulantı ve Kusma:
Olası Neden: Mide tıkanıklığı, darlık veya bağırsakta bir problem.
Risk: Dehidrasyon ve elektrolit dengesizlikleri ortaya çıkabilir.
Kanlı Kusma veya Dışkı:
Olası Neden: Ameliyat sonrası kanama veya ülserleşme.
Acil Durum: Kanama, hızlı müdahale gerektiren kritik bir durumdur.
Yeni Başlayan, Şiddetli Reflü Şikayetleri:
Olası Neden: Mide anatomisinin değişmesinden dolayı gelişebilen GERD (gastroözofageal reflü hastalığı).
Tedavi Yaklaşımı: İlaç tedavisi, beslenme düzenlemesi veya ileri inceleme (endoskopi) yapılabilir.
“Yasaklar” Hangi Süreyle Devam Etmelidir?
Tüp mide ameliyatından sonra yasakların süresi, her hasta için aynı değildir. Bu ameliyat, sadece mideden bir parça almakla kalmaz; hastanın beslenme alışkanlıklarını da sıfırdan inşa etmesini öngörür. Dolayısıyla yasakların bir bölümü kalıcı, bir bölümü ise geçici olabilir.
Kısa Dönem Yasaklar (0-6 Hafta):
Amaç: Yaraların iyileşmesi, midenin dikiş hattının sağlamlaşması.
Örnek: Katı gıda, ağır yük kaldırma, yoğun fiziksel efor, cinsel aktivite, araç kullanma kısıtlamaları.
Orta Dönem Yasaklar (6-12 Hafta):
Amaç: Besin çeşitliliğinin kontrollü artırılması, kilo verme hızının dengelenmesi.
Örnek: Gazlı içecek, şekerli besin, yüksek yağlı gıdaların katı yasak olarak sürmesi.
Uzun Dönem Yasaklar (12 Hafta ve Sonrası):
Amaç: Kazanılan yeni yeme alışkanlığının kalıcı hale gelmesi.
Örnek: Sigara ve alkol kullanımı, çok yüksek kalorili işlenmiş gıdalar. Bu tip besinler hiçbir zaman dostunuz olmayacak.
Benzer Ameliyatlarda da Aynı Kurallar Geçerli midir?
Genel olarak obezite cerrahilerinin pek çoğunda benzer prensipler hakimdir: Mide by-pass’ı (Roux-en-Y), mini gastrik by-pass, duodenal switch gibi işlemlerden sonra da:
- Sıvı Alımı: Her zaman yavaş yavaş ve gün içine yayılarak yapılmalıdır.
- Katı Besin Kısıtlamaları: Katı ve sert gıdalara geçiş daima aşamalıdır.
- Yasaklı Gıdalar: Şekerli, işlenmiş ve yağlı gıdalar her tür bariatrik işlemde temel yasaklar arasındadır.
- Vitamin ve Mineral İhtiyacı: Bağırsaklarda emilim değişiklikleri olsun veya olmasın, gıda miktarı azaldığı için destek şarttır.
Elbette her ameliyatın kendine özgü ek kısıtlamaları vardır. Örneğin gastrik by-pass’tan sonra demir eksikliği daha sık görülürken, tüp mide ameliyatında reflü şikayetleri daha belirgin olabilir. Fakat ana çerçeve, yani dokuyu korumak için vücudu aşırı zorlayacak besin ve aktivitelerden uzak durmak, tüm bariatrik cerrahilerde ortaktır.
Peki, Psikolojik Yasaklar Var mıdır?
Fiziksel yasakların yanı sıra psikolojik açıdan da bir dizi “kendini kontrol etme” ve “belli alışkanlıkları bırakma” söz konusudur:
Eski Yeme Alışkanlıklarıyla Vedalaşmak:
- Tüp mide ameliyatından önce kişi, belki strese dayalı aşırı yeme davranışı gösteriyordu. Ameliyat sonrası bu durum yeni mide hacmiyle bağdaşmaz. Aksi takdirde kusma, bulantı ve kilo kaybının durması riski doğar.
- Bu tıpkı uzun yıllar yoğun tempoda çalışan birinin emekliliğe uyum sağlaması gibidir. Başlangıçta zorlanılır ama yeni düzene uyum kaçınılmazdır.
Duygusal Yeme Eğilimi:
- Pek çok hasta, mutsuzluk veya stres anlarında yemeğe yönelir. Ancak artık alınabilecek gıda miktarı sınırlıdır ve fazla yiyince fiziksel acı doğar.
- Dolayısıyla psikolojik destek almak, yeme bozukluğu uzmanlarıyla görüşmek de ameliyat sonrası yasaklar kadar önemli bir aşamadır.
Yeni Bir Yaşam Biçimi Kabulü:
- Tüp mide ameliyatı birkaç haftalık değil ömür boyu sürecek bir değişimdir. “Nasıl olsa ameliyat oldum, kilom azalır” düşüncesi yanlıştır. Uygulanan yasaklar, aslında yaşam kalitesini korumak için bir kılavuzdur.
Benzer şekilde, kalp by-pass geçiren birine de ömür boyu düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme önerilir. Çünkü ameliyat, sorunu kökten çözmez; ancak hastaya büyük bir avantaj sağlar. Onu doğru değerlendirmek ve kurallara uymak şarttır.
Uzun Vadede Bu Yasaklara Uymazsam Ne Olur?
Tüp mide ameliyatı mucizevi bir çözüm değildir. Özellikle cerrahi sonrası ilk bir yıl içerisinde yaşanan hızlı kilo kaybı, hastaya sağlığını geri kazandırır. Fakat bu dönemde “yasak” denilen kurallara uyulmaması hem kısa hem de uzun vadede istenmeyen sonuçlara yol açar:
Kilo Verme Durabilir veya Geri Kilo Alımı Görülebilir:
Örnek: Alınan günlük kalori yine 2000-3000’i buluyorsa, küçülmüş mideye rağmen zamanla mide kapasitesi genişleyip kişi yeniden kilo alabilir. Tıpkı diş telleri çıkarıldıktan sonra tekrar bozulma yaşamamak için retainer (koruyucu plak) kullanmak gerektiği gibi, buradaki koruyucu mekanizma da yasaklara uymaktır.
Mide Genişlemesi ve Reflü:
- Sürekli fazla yeme alışkanlığı, mide tüpünü esnetebilir. Reflü atakları sıklıkla artar ve bu da yemek borusunu tahriş eder.
- Küçük bir lastiği aşırı şişirmek gibi düşünün; zamanla lastik deforme olur ve eski formunu kaybeder.
Vitamin-Mineral Eksiklikleri ve Kronik Yorgunluk:
- Düzenli takviye alınmazsa veya besin çeşitliliği sağlanmazsa, çeşitli eksiklikler, saç dökülmesi, kemik zayıflığı ve enfeksiyonlara yatkınlık görürüz.
Tıbbi Müdahaleye İhtiyaç Duyulan Komplikasyonlar:
- Staple hattı genişleyebilir, ileri düzeyde ülser gelişebilir ya da bazen revizyon ameliyatlarına ihtiyaç duyulabilir.
- Bu yeniden ameliyatlar, ilk cerrahi kadar kolay olmaz; yapışıklıklar ve doku hasarları nedeniyle risk artar.
Uzman Kontrolleri ve Diyetisyen Takibi Gerekli mi?
Tüp mide ameliyatından sonra yasaklar listesi tek başına yeterli değildir. Bu kurallara uyum, düzenli kontrol ve danışmanlıkla mümkündür. Şöyle ki:
Düzenli Doktor Kontrolü:
- İlk 1 ayda, 3. ayda, 6. ayda ve 1. yılda kontroller sık olur. Cerrah ve endokrin uzmanı, kilo kaybı hızınızı, kan değerlerinizi ve olası komplikasyonları gözden geçirir.
- Bu kontroller, tıpkı yeni yapılmış bir binanın periyodik muayenesi gibidir; duvarlarda çatlak var mı, tesisat sağlam mı diye incelenir.
Diyetisyen Desteği:
- Ameliyat sonrası beslenme planı, sadece “yemek listesi” değildir. Diyetisyeniniz, hangi dönemde hangi tür besinleri nasıl ve ne kadar tüketmeniz gerektiğini izler.
- Örneğin 6. ayda protein eksiğiniz varsa, proteince zengin püreler veya ek toz takviyeleri önerebilir.
Psikolojik Destek ve Egzersiz Rehberliği:
- Yeme davranışınızda köklü bir değişim söz konusudur. Bu yüzden hem psikolog hem de fizyoterapist veya antrenör desteği gerekebilir.
- Yaşam boyu sürecek bu değişimi tek başınıza yönetmek zor olabilir; ekip yaklaşımı her zaman başarı oranını artırır.
Yasaklar Korkutmalı mı, Yoksa Yol Göstermeli mi?
Tüp mide ameliyatı sonrası yasaklar listesi, kimi hastalar için göz korkutucu olabilir. “Hiçbir şey yiyemeyecek miyim?”, “Spor yapamaz mıyım?”, “Benim sosyal hayatım ne olacak?” gibi endişeler doğaldır. Ancak burada önemli olan bunların bir “ceza” değil, iyileşme ve kaliteli yaşam adına sunulan bir “rehber” olduğunu anlamaktır.
Makul Yasaklar, Sağlıklı Gelecek:
Eğer ameliyat öncesi dönemde obezite kaynaklı yandaş hastalıklar (örneğin tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, eklem sorunları) yaşadıysanız, bu yasaklar sayesinde bu sorunlar büyük ölçüde hafifleyecek veya yok olacaktır.
Yasaklar, karanlık bir tünelde yolunuzu aydınlatan işaret levhaları gibidir. Onlar olmadan çıkış yolunu bulmak zordur.
Özdenetim ve Kalıcı Başarı:
Bu kurallara uyum, hastalara erken dönemde biraz zor gelir. Ancak başarılı olan hastalar, uzun vadede bu yasakları benimseyip bir yaşam biçimi haline getirir. “Eskiden bir seferde koca bir pizza bitirirdim” diye hatıralar anlatan, şu an ise birkaç dilimle doyan hastalar, bu değişimin canlı örneğidir.
Tavsiyeler Nelerdir?
Beslenme Düzeni:
- Midenin yeni hacmini kabul edin. Fazla miktarlarda besin tüketmekten kaçının. Porsiyonları küçük tutun, yavaş yavaş yiyin.
- Aşırı sıcak veya aşırı soğuk yiyecek ve içeceklerden sakının, orta ılıklık mide için daha konforludur.
Sıvı Tüketimi:
- Günde en az 1.5-2 litre su içmeye çalışın. Fakat yudum yudum ve sık aralıklarla…
- Yemeklerden hemen önce ve hemen sonra sıvı almayın, en az 30 dakika ara verin.
Aktivite ve Spor:
- Erken dönemde hafif yürüyüşler, nefes egzersizleri önerilir. 4-6 haftadan sonra hekime danışarak tempoyu artırabilirsiniz.
- Ağır kaldırma ve ani hareketlerden kaçının.
Zararlı Alışkanlıklar:
- Sigara ve alkolü kesinlikle bırakın. Doku iyileşmesini engelledikleri gibi kilo kontrolünü de zorlaştırır.
- Kafein ve aşırı baharatlı, asitli içeceklerden sakının.
Düzenli Takip:
- Hekim kontrollerinizi ihmal etmeyin. Vitamin ve mineral seviyelerinizin izlenmesi hayati önem taşır.
- Diyetisyen ve psikolojik destek alarak bu süreçte yalnız kalmayın.
Psikolojik Destek ve Motivasyon:
- Obezite cerrahisi, fiziksel ve psikolojik bütüncül bir değişimdir. Hayatınızda farklı bir sayfa açıyorsunuz; alışkanlıklarınızı yeniden yapılandırırken profesyonel yardımdan çekinmeyin.
- Yakın çevrenizin desteğini alın; yasaklarınızı onlarla paylaşın ki sosyal ortamlarda zorlanmayın.
Tüp mide ameliyatı sonrası “yasak” diye adlandırdığımız tüm kurallar, vücudunuzun iyileşmesi ve ideal kilonuza sağlıklı şekilde kavuşmanız için konulmuş tıbbi kurallardır. Bunlar ameliyatın başarısını koruyacak olan duvarlardır. Tıpkı inşa ettiğiniz bir evin temelini korumak için rutubete ve dış etkilere karşı alınan önlemler gibi düşünülebilir. “Şart mıdır?” sorusu yerine, “Bana ne faydası var?” diye düşünmek daha uygundur. Çünkü bu yasaklar, kalıcı ve sağlıklı bir kilo kaybı hedefleyen herkes için yol gösterici bir pusuladır. Her kurala titizlikle uyulduğunda, tüp mide ameliyatının meyvelerini çok daha konforlu ve uzun soluklu şekilde toplamak mümkün hale gelir. Unutmayın, bunlar hayat kalitenizi ve yaşamsal fonksiyonlarınızı yükselten geçerli ve bilimsel temeli olan kurallardır. Sağlığınıza attığınız bu büyük adımdan sonra, rotanızı doğru yönlendiren her tedbir, aslında sizi hedefinize bir adım daha yaklaştırır.
Dr. Toygar TOYDEMİR 1976 yılında doğdu. 1994 yılında Gaziantep Fen Lisesi’nden mezun oldu ve aynı yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde tıp eğitimine başladı. Altı yıllık tıp eğitimini bitirdikten sonra 2001-2006 yılları arası Genel Cerrahi İhtisasını yapacağı Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesine atandı. Erzurum Palandöken Devlet Hastanesinde mecburi hizmetini tamamladıktan sonra 2008-2009 yılları arası klinik şefliğini de üstlendiği Adana Asker Hastanesinde askerlik görevini tamamladı. Evli ve 2 çocuk babası olan Dr. Toygar Toydemir iyi derecede İngilizce ve orta derecede İtalyanca bilmektedir.